Dijital Hizmet Vergisi Nedir, Hangi Hizmetleri Kapsıyor?
Günümüzde teknoloji ve buna bağlı olarak da tüketim alışkanlıkları değişmektedir. Sanal dünyada film izlemekten alışveriş yapmaya kadar birçok işlem rahatlıkla gerçekleştirilir. Dijital ekonominin büyüklüğü ve etkisi göz önüne alındığında, bu alandaki ekonomik faaliyetlerin vergilendirilmesi oldukça önemlidir. Bahsi geçen ekonomik hareketlilik vergilendirilirken, dijital hizmet vergisi gibi yeni türler devreye girmektedir.
Dijital Hizmet Vergisi, internet üzerinden sunulan hizmetler için uygulanan vergidir ve genellikle reklamcılık, içerik sağlama gibi dijital faaliyetleri kapsar.
Dijital hizmet vergisi, modern ekonomik düzenin gereksinimlerine yanıt olarak oluşturulmuş ve dijital ekonominin merkezinde yer alan bir vergi türüdür. Bu içerikte; güncel vergi uygulamaları, detayları, ödeme yükümlülüğü olan kişiler gibi birçok önemli konu hakkında detaylı bilgiler yer almaktadır.
Dijital Hizmet Vergisi Nedir?
İnternet üzerinden hizmet veren her kişinin yerine getirmesi gereken bazı yükümlülükler vardır. Bu konuda araştırmalar yapan kişiler öncelikle “Dijital hizmet vergisi nedir?” sorusuna cevap arar. Adından da anlaşılacağı gibi bu vergi, sanal dünyada verilen her türden hizmet ve faaliyetlerden alınan ödenektir. Dünyanın birçok ülkesinde alınan dijital hizmet vergisi ülkemizde de geçerlidir. Resmi olarak 7194 sayılı kanun kapsamında 1 Mart 2020 tarihinden itibaren mevzuatta yerini almıştır. Başta internet üzerinden satış yapanlar, içerik üreticileri olmak üzere her türlü reklam ve işletme ile kazanılan gelirler doğrudan vergilendirmeye tabidir. Yani dijital hizmet sağlayan tüm kişi veya kuruluşlar resmi bir şekilde faaliyetlerine devam edebilmek için bu vergiyi ödemek zorundadır. Dijital hizmet vergisi, çevrimiçi platformlar aracılığıyla sunulan hizmetlerden alınan bir vergidir ve bu platformlardan elde edilen gelirler üzerinden hesaplanır.
Verginin Amaçları
Dijital hizmet vergisi, yürürlüğe girdiği ilk andan itibaren vergi gelirlerini artırmak ve tabanları korumak amacıyla alınır. Yetkililer tarafından geleneksel işletmelerle dijital şirketler arasında vergi açısından adaletsiz bir durum oluşmasını engelleme hedefi de benimsenmiştir.
Türkiye’nin de içinde bulunduğu yeni sistemde; internetten hizmet veren büyük, küçük her işletmenin ve kişinin elde ettiği gelirden vergi temin edilir. Ancak, dijital hizmet vergisinin uygulanmasıyla ilgili birçok tartışma ve zorluk da bulunmaktadır. Bu zorluklar, verginin nasıl tanımlandığı, hangi şirketlerin vergilendirileceği, vergi oranlarının belirlenmesi gibi konuları içerir. Vergi ödemekle mükellef olan her kimse, yükümlülükleri yerine getirmek ve kurallara göre hareket etmek zorundadır. Mükellefler zamanında ödeme yapmadıkları takdirde yetkililerce içeriklere erişim engeli getirilebilir.
Dijital Hizmet Vergisi’nin ana amacı, dijital ekonomiden elde edilen gelirlerden adil bir şekilde vergi toplamaktır. Bu, hem yerel işletmeler ile dijital işletmeler arasında vergisel dengesizliği önlemeye yardımcı olur hem de vergi tabanını genişletir.
Uygulandığı Hizmetler, Kapsam Alanları
Son yıllarda zorunluluk haline getirilen dijital hizmet vergisinin kapsama alanına giren birçok hizmet türü vardır. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
- İnternette kullanıcılara verilen her türlü reklam
- Görsel ve işitsel bütün dijital hizmetler
- Sanal ortamda paylaşılan içeriklerin dinlenmesi, izlenmesi, kaydedilmesi için sunulan faaliyetler
- İnternetteki kullanıcıların birbirleriyle iletişime, etkileşime girebilecekleri ortam oluşturulması ve işletilmesi
Bütün bu hizmetler, dijital hizmet vergisi beyannamesi ile açık bir şekilde yazılmıştır. Uluslararası ve Türkiye’de yürürlüğe giren mevzuatlar benzer özellikler taşır. Beraberinde yukarıda yer alan faaliyetlerin sunulması, değerlendirilmesi gibi durumlarda geçerlidir. Dijital Hizmet Vergisi geniş bir hizmet yelpazesini kapsar: çevrimiçi reklamlar, dijital içerikler (müzik, film, oyun), sosyal medya platformları üzerindeki etkileşimler ve dijital pazar yerleri.
Dijital Hizmet Vergisi Nasıl Hesaplanır?
“Dijital hizmet vergisi nasıl hesaplanır?” sorusunun cevabı oldukça basittir. Hesaplama dijital olarak verilen hizmetlerin satışıyla elde edilen bütün gelirler üzerinden yapılır. Çoğu zamanda brüt gelir üzerinden bir oran net sonucu verir.
Vergi hesaplaması yapılırken izlenen birkaç adım vardır. Bunları şu şekilde açıklayabiliriz:
- Vergiye Tabi Gelirin Belirlenmesi: Öncelikle verilen hizmetlerden elde edilen gelirin tamamı tespit edilir.
- Vergi Döneminin Tespiti: Yılın belli zamanlarında toplanan verginin tarihi önemlidir. Bu dönem boyunca elde edilen gelir üzerinden dijital hizmet vergisi ödenir.
- Vergi Oranının Uygulanması: Son olarak yetkililer tarafından belirlenen dijital hizmet vergisi oranı, tabi tutulan gelir üzerinden hesaplanır ve böylece ödenecek ücret belirlenir.
Bu hesaplama aşağıdaki örnekle şu örnekle daha iyi açıklanacaktır:
Türkiye’de hizmet veren bir şirketin 30 günlük dijital hizmetlerinden elde ettiği gelirin 100.000 TL olduğunu varsayınız. Dijital hizmet vergi oranı da %7,5 olarak ele alınacaktır. Bu şirketin ödeyeceği vergi için şu hesaplama yapılır:
- DHV = Elde Edilen Gelir x DHV Oranı
- DHV = 100.000 TL x %7,5
- DHV = 7.500 TL
Sonuç olarak dijital alanda hizmet veren bu şirketin bir aylık ödemesi gereken vergi miktarı 7.500 TL’dir. Bu miktar yabancı ülkelerdeki vergi oranlarına göre artış veya azalış gösterebilir.
Dijital hizmetlerden elde edilen gelir üzerinden belirlenen bir yüzde oranıyla vergi hesaplanır. Türkiye’de bu oran %7,5’tir.
Türkiye’de Dijital Hizmet Vergisi
Dijital hizmet vergisinin sistemi temelinde reklamcılık hizmetlerini doğrudan hedef alır. Bu nedenle bir diğer adı dijital reklam vergisidir. Nitekim sanal mecralarda reklamlar sayesinde yüksek kazanç elde eden şirketler vergi ödemekle yükümlüdür. Ödeme yapılması için bir şirketin yıllık gelirinin 750 milyon euro’dan fazla olması gerekir. Türkiye’de ise bu rakam 20 milyon TL’dir.
Türkiye’de KDV mükellefiyeti bulunan hizmet sağlayıcıları yaşadıkları şehirde bulunan vergi dairelerine ödeme yapar. KDV mükellefiyeti olmayanlarsa Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belirlenen yer tarafından denetlenir. Ödemeler ayın belli günlerinde yapılır ve 30 gün içinde gerçekleştirilip beyan edilmesi gerekir. Mükellefler kazanç elde etmese bile vergiyi ödemek zorundadır. Aksi durumda çeşitli cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalınabilir.
Türkiye’de dijital hizmet vergisi, yıllık 20 milyon TL ve üzeri geliri olan şirketler için uygulanır ve bu vergi, dijital reklamcılık faaliyetlerine özellikle odaklanmıştır.
Mevzuat ve Yönetmelikler (Uygulama Genel Tebliği)
Dijital hizmet vergisi, 7 Aralık 2019 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 7194 sayılı Kanunla ihdas edilmiştir. Bu vergiye dair özet bilgiler, verginin uygulanmasıyla alakalı açıklamaların bütün detayları, konunun daha iyi anlaşılabilmesi içinse çok sayıda örnek yine aynı gazetede paylaşılmıştır. Yanı sıra, Dijital hizmet vergisi tebliği, 20 Mart 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 1 Mart 2020 tarihi itibariyle geçerli olan ve aynı zamanda yürürlüğe giren dijital hizmet vergisi kanunu ile ilgili açıklamalar ve düzenlemeler de gazetenin aynı sayısında yer alır.
Etkilenen Sektörler
Gelişen ve değişen teknolojiyle birlikte hizmet sektörlerinde de farklılıklar ortaya çıkmıştır. Dijitalleşen dünyaya ayak uydurmak isteyenler için yeni fırsatların doğduğu bu alanda elbette elde edilen gelirlerin bir kısmından vergi alınır. Dijital hizmet vergisinden etkilenen pek çok sektör vardır ve bunlar arasında öne çıkanlar şunlardır:
- Sosyal Medya Abonelikleri
- Elektronik Ödeme Sistemleri
- Sanal Reklamcılık
- Sanal Pazar Yerleri
- Dijital Reklam Teknolojileri
- Bulut Bilişim Hizmetleri
- Uygulama Mağazaları
Gün geçtikçe büyüyen bu sektörde vergiden etkilenenlerin sayısı da gittikçe artmaktadır.
Dijital Hizmet Vergisinin Özellikleri
Büyük resmi sorumluluklara sahip olan dijital hizmet vergisinin kendine özgü birkaç özelliği bulunur. Dijital alanda hizmet veren şirketler gelirlerinin belli bir kısmını vergi olarak ödemekle yükümlüdür. Ancak bazı istisnai durumlarda bu oranlar düşürülebilir. Yüksek gelirler elde eden şirketlerden alınan vergiyi düşük gelirli kişi veya şirketler ödemek zorunda değildir.
Dijital hizmet vergisi hesaplanırken maliyetler veya giderler konusunda herhangi bir indirim söz konusu değildir. Elde edilen gelir neyse ödenecek miktar onun üstünden net bir şekilde belirlenir. Türkiye’deki ödenecek vergi döviz üzerinden hesaplanacaksa dönemin Merkez Bankası döviz alış kuru esas alınır.
Diğer Vergilerden Farkları
Dijital verginin diğer vergilerden ayrılmasına neden olan bazı durumlar mevcuttur. Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:
- Yıllık bazda belli miktarın üstünde gelir elde eden dijital hizmet verenlerden alınır.
- Verginin kesin bir şekilde alınması için Hazine ve Maliye Bakanlığı, Türkiye’de ikamet etmese bile mükelleflerle birlikte ortakları ve ödemelere aracılık edenleri de vergiye tabii tutabilir.
- Bütün işlemler internet üzerinden halledilebilir ve ödemelerde fatura gibi belgelerin tebliğ edilme zorunluluğu bulunmaz.
Diğer birçok vergi türüne göre işlemler daha rahat bir şekilde tamamlanır. Aynı zamanda dijital reklamcılık vergisinin hesaplanma zamanları bazı durumlarda 3 ayda birdir.
Dijital Hizmet Vergisi Vermesi Gerekenler
Vergi ödemeleri konusunda araştırma yapan kişiler “Dijital hizmet vergisi kimleri kapsıyor?” sorusuna yanıt arar. Cevap oldukça basittir; adından da anlaşılacağı gibi dijital alanda hizmet veren kişi ya da kurumlar bu vergiyi vermekle mükelleftir. Türkiye’de ve dünyada internet üzerinden çalışıp belli miktarda yıllık gelir elde eden kişilerin vermesi gereken verginin kapsama alanına giren diğer kişiler şunlardır:
- Büyük teknoloji şirketleri
- Sosyal medya fenomenleri
- Dijital içerik sağlayıcısı şirketleri
- Çevrim içi depolama hizmeti sunanlar
Yukarıdaki listedeki şirketlerin ve kişilerin dijital hizmet vergisine tabi olup olmadıkları ülkeden ülkeye farklılık gösterebilir. Ayrıca verginin nasıl ödeneceği konusunda da yerel yasalar ve düzenlemelere göre hareket edilmesi gerekir.
Vergi Dönemleri
Vergi ödemesi yapacak kişilerin en çok araştırdığı soruların başında “Dijital hizmet vergisi ne zaman ödenir?” gelir. Her vergide olduğu gibi bunda da aylık olarak ödeme yapılır. Ancak bazı ülkelerde 3 ayda ya da 6 ayda bir ödeme gibi durumlarda söz konusudur. Periyodik aralıklarla vergi ödemek zorunda olan kişiler, beyannamede bulunarak bu işlemleri tamamlar. Beyannameler Gelir İdaresi Başkanlığı’nın web sitesi üzerinden veya doğrudan ilgili kuruma gidilerek yapılır. Mükellefin Türkiye’de olmaması durumunda ise ödemenin tarafları veya ödemeye aracılık yapan kişiler verginin beyan edilmesinden sorumludur.
2024 Dijital Hizmet Vergisi Oranları
2024 yılı itibariyle Türkiye’deki dijital hizmet vergisindeki oran %7,5’tir. Bu verginin kapsama alanına girecek şekilde yıllık bazda gelir elde eden dijital üreticiler, kazandıkları paranın %7,5’luk kısmını devlete vergi olarak vermek zorundadır. Belli durumlarda bu oran Cumhurbaşkanının kararıyla %1’e kadar düşürülebilir veya iki katına kadar çıkarılabilir.
Dünyanın diğer ülkelerinde ise vergi oranları %1 ile %8 arasında değişir. Örneğin İngiltere’de %2 olan vergi oranı, Avusturya’da %5, İspanya, Belçika ve Kanada gibi ülkelerde %3’tür.
Verginin Etkileri
Dijital hizmet vergisi (DHV) birçok açıdan hem şirketleri hem de insanları doğrudan etkiler. Olumlu yanları olduğu kadar olumsuz yanları da olan verginin etkisi; ülkelerin yasalarına, verilen hizmetin durumuna, elde edilen gelire ve daha birçok duruma göre değişiklik gösterir. Yazının bundan sonraki kısmında DHV’nin şirketlere ve kişilere olan etkisini ayrı ayrı başlıklarla ele alınacaktır.
Şirketlere Etkileri
Genellikle çevrim içi hizmetlerden elde edilen kazançlar üzerinden alınan bir vergi türü olan dijital hizmet vergisinin yükümlülükleri ülkelere göre değişiklik gösterir. Ancak hizmet sağlayıcıları üzerinde uyguladığı etki çoğu yerde ortaktır. DHV’nin şirketlere olan etkisi incelendiğinde göz çarpan ilk nokta mali yükümlülükler olur. Çevrim içi platformlarda hizmet veren firmalar için ek mali yükler getirebilen bu vergi, kar marjlarını etkiler.
Maliyetle birlikte özellikle yurtdışında da hizmet veren şirketler için her ülkenin farklı politikalara sahip olması zorlayıcı bir durumdur. Bunun sonucunda da firmaların operasyonel kısmında karmaşıklıklar ortaya çıkabilir. Doğal olarak finansal kısım da bu olaydan fazlasıyla etkilenir.
Dijital hizmet vergilerinin etkileri; verginin büyüklüğüne, uygulama şekline ve diğer faktörlere bağlı olarak değişir. Bu yüzden her şirketin bu vergilerin kendileri üzerindeki etkilerini değerlendirmesi ve uygun stratejiler geliştirmesi önemlidir.
Tüketiciye Etkileri
Dijital hizmet verenlere yönelik zorunlu tutulan vergiler müşterilere doğrudan yansır. Yüksek vergi oranlarıyla birlikte tüketiciler pahalı hizmetlerle karşı karşıya kalır ve dolaylı olarak vergi ödeyen kısma geçmiş olur. Bu tarz durumların önüne geçebilmek, yani dijital hizmet vergisinin tüketiciye olan etkilerini azaltmak için vergi oranlarında indirim yapılabilir. Aynı zamanda da yıllık elde edilen gelir miktarının artırılması, vergi teşviki için çeşitli kampanyalar düzenlenmesi gibi önlemler alınabilir.