Basit Usul Vergilendirme Nedir? Farkları Nelerdir?

Basit usul vergilendirme sistemi küçük ölçekli işletmelerin finansal süreçlerini daha az karmaşık hale getirmek ve vergi yükünü hafifletmek için düzenlenmiştir. Diğer mükellefiyet alternatiflerinden farklı olarak birçok avantaja sahiptir. Örneğin, KDV beyan zorunluluğundan muaf tutar. Tüm bunlar doğrultusunda “Basit usulde vergilendirme nedir?” sorusuna girişimcilere kolaylık sağlayan ticari kazanç ölçme yollarından biri olduğu yanıtı verilir.

Basit Usul Vergilendirme Avantajları Nelerdir?

Gelir Vergisi Kanunu’nun 46. maddesine göre birtakım koşulları karşılayanlar basit usul vergilendirme sisteminden yararlanabilirler. Birçok kolaylık sağlayan bu mükellefiyet türünde vergiler şu formülle hesaplanır:

(Dönem kazancı + Dönem bitimindeki ürün mevcudu) – (Dönem başlangıcındaki ürün mevcudu + Dönem içerisindeki alımlar + Giderler) = Kar/Zarar

Yukarıdaki formülün uygulanmasıyla ortaya çıkan vergi oranı basit usule tabi olanlar tarafından belirli aralıklarla ödenir. Bununla beraber sözü edilen sistemden yararlanan mükellefler aşağıda sıralanan tüm avantajları da edinirler.

  • Gerçek usuldekinin aksine defter tutma zorunlulukları yoktur.
  • Aylık periyotlarda KDV beyanı mecburi değildir.
  • Vergi tevkifatı yalnızca ücret için gerçekleştirilir.
  • MUHSGK beyannamesi de aynı şekilde yalnızca ücreti için yapılır.
  • Üç aylık süreçlerde “Geçici Vergi Beyannamesi” uygulamasından yükümlü olmazlar.
  • Ticari kazanç ve genç girişimci istisnalarından faydalanırlar.
  • Vergiye bağlı mükellef indirimlerinden yararlanırlar.

Buradaki kolaylıklardan yararlanabilmek için vergi usulü kanunu kapsamındaki gereklilikleri dikkate almak gerekir.  

Basit Usul Vergi ve Gerçek Usul Vergilendirmenin Farkları Nelerdir?

Gelir vergisine tabi olanlar kazançları bakımından iki farklı grubu ayrılırlar. Bunlardan biri basit usul vergilendirme türüne tabi olanlardır. Basit yöntemden yararlanan mükellefler çeşitli avantajlar edinirler, finansal süreçleri pratikleşir. “Gerçek usulde vergilendirme nedir?” sorusunun yanıtıysa daha farklıdır. Bu türe tabi olanlar KDV, stopaj ve gelir vergisi de öderler.

Öncesinde bahsedilen basit usul avantajları aynı zamanda iki vergilendirme türü arasındaki farkları da ortaya çıkarır. Ek olarak basit yöntemin mükellefleri engelli indiriminden yararlanabilirler. Ayrıca 5510 sayılı kanun kapsamında yalnızca sigortalı personelleri için beyanname vermeleri yeterlidir.

Basit Usule Tabi Olmanın Şartları

Basit usulde vergilendirme sistemine tabi olanların iki farklı gruba ayrılan tüm şartlara uymaları gerekir. Bunlar genel ve özel şartlardır. Her biri Gelir Vergisi Kanunu kapsamında yer alır. Aynı zamanda aşağıda da detaylarına yer verilmiştir.

Basit Usul Vergi Mükellefi Olma Şartları Nelerdir?

Basit yöntemdeki vergilendirme türünün mükellefi olabilmek için hem genel hem de özel koşulları karşılamak gerekir. Ardından sunduğu kolaylıklar ve avantajlar elde edilebilir. Genel şartları şu şekilde sıralamak mümkündür:

  • İşletme sahibinin fiziksel olarak kendi işinde çalışıyor olması gerekir. (Zaruri durumlardan dolayı işinin başında olamaması bu koşulu etkilemez.)
  • Emsal kira bedeli koşulları karşılanmalıdır.
    • İş merkezinin kirası büyükşehir belediyelerinde 55.000 TL’yi geçmemelidir.
    • Küçük belediye bölgelerindeyse en fazla 34.000 TL değerinde olmalıdır.
  • Kişi hali hazırda gerçek usul vergilendirme mükellefi olmamalıdır.

Eğer mükellef yukarıdaki koşullardan birini karşılamıyorsa diğer tüm şartlara uysa dahi basit usulden yararlanamaz.

Basit Usule Tabi Olmanın Özel Şartları

Basit usul vergisine tabi olanlar aynı zamanda özel şartları da karşılayan kişilerdir. Yine bu koşullar da kanunlar aracılığıyla belirlenmiştir. Detayları şu şekildedir:

  • Satın alımı gerçekleşen ürünler özelinde yapılan harcamaların 690.000 TL’yi geçmemesi gerekir.
  • Elden çıkarılmaları halindeyse satış tutarının 1.100.000 TL’yi aşmaması beklenir.
  • Alım-satım gelirlerine ek olarak elde edilen kazanç en fazla 340.000 TL tutarında olmalıdır.
  • Alım-satım kazançları ve diğer ek gelirlerin toplamının 2024 yılı özelinde 690.000 TL altında olması gerekir.

Hem genel hem de özel şartlar karşılandığında basit usul vergilendirme mükellefi olabilmek mümkündür.

Basit Usule Tabi Mükelleflerin Yükümlülükleri ve İşlemleri

İfade edilen türdeki vergi mükelleflerinin birtakım yükümlülükleri bulunur. Bununla beraber diğer mükellefiyet sistemlerinden farklı olarak muaf tutuldukları sorumluluklar da mevcuttur.

Sözü edilen vergilendirme türüne tabi olanlar sigortalı personel çalıştırabilirler. Ayrıca işverenlerin çalışanların maaşları üzerinden tevkifat yapma zorunlulukları da yoktur. Basit usuldeki mükelleflerin yükümlülüklerine ve işlemlerine dair ayrıntılı bilgilereyse aşağıda yer verilmiştir.

Basit Usul Fatura Nedir?

Gerçek usule tabi olmayan mükelleflerin de Vergi Usul Kanunu hükümleri kapsamında fatura kesmeleri gerekir. Aynı zamanda perakende satış vesikaları ve benzeri evrakları düzenleme, kullanma yükümlülükleri de mevcuttur.

Basit Usulde Belge ve Beyan Yükümlülükleri

Mükellefler perakende fişlerini, gün sonu ve z raporlarını excel formunda sisteme aktarırlar. Aynı zamanda vergi tevkifatı yapmalarına gerek yoktur. Birtakım giderleri kapsamında muhtasar beyannameleri vermeleri de gerekmez. Bunların yanı sıra yerine getirilmesi gereken diğer temel yükümlülükleri aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür.

  • Mükellefin çalıştırdığı sigortalı işçinin gelirlerine ilişkin matrah asgari ücrete bağlı yıllık vergi matrahından fazlaysa yıllık beyanname verilmesi gerekir.
  • İş yerleri kirası için stopaj beyanı mecburiyeti olmamasıyla beraber kira ödemeleri bankalar ya da PTT aracılığıyla yapılmalıdır.
  • İşletmede çalışan personeller adına aylık şekilde SGK Hizmet Bildirgeleri beyan edilmelidir.
  • Eğer mükellef defter beyan sistemine kayıtlıysa üçer aylık dönemlerle beraber vergilendirme kayıtlarını bu sistem üzerinden yapmalıdır. Bahsi geçen kayıtlar dönemin sona ermesini takip eden ayın sonu gelmeden gerçekleştirilmelidir.

Yukarıdaki bilgilere ek olarak geçmiş dönemlerde her senenin şubat ayında yıllık beyanname verilmesi yükümlülüğü de bulunuyordu. Bu gereklilik 2021 yılının ilk gününde Gelir Vergisi Kanunu kapsamında kaldırılmıştır.

Basit Usule Tabi Mükellefler İçin Defter Beyan Sistemi

Meslek odalarıyla “Defter Beyan Sistemi Kullanım ve Aracılık Sözleşmesi” yapan basit usul mükellefleri defter beyan sisteminden yararlanabilirler. Ayrıca mali müşavirlerle “Elektronik Beyanname Gönderme Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi” düzenleyenler de yine bu sistemi kullanırlar.

Bahsi geçen sisteme giriş yapmaya yarayan şifre bizzat mükellef tarafından ya da yetkilendirilen kişi aracılığıyla kapalı zarf içerisinde teslim alınır. Temin işlemi kişinin bağlı olduğu vergi dairesi üzerinden gerçekleştirilir.

Defter Beyan Sistemi Nedir?

Defter beyan sistemi birçok işletme tarafından kullanılan muhasebe yazılımlarına benzemektedir. Farklı özellikleriyse kayıt yapabilmesi ve beyanname gönderebilmesidir. Aynı zamanda bir çeşit elektronik defter olarak da nitelendirilebilir. Bu sistemdeki kayıtların muhafaza edilmesi sorumluluğu mükellefe ait değildir. Tüm verilerinin saklanmasından Gelir İdare Başkanlığı yükümlüdür.

Eğer mükellefler çeşitli beyannamelerini farklı programlar üzerinden hazırlayarak sisteme yüklerlerse belgeleri kabul edilmeyecektir. Diğer bir deyişle defter beyan sisteminde yazılmayan beyannameler tamamen geçersizlerdir.

Basit Usul Beyan Zamanı ve Ödeme Süreleri

Basit usul vergilendirmede kazanca ve giderlere bağlı beyannamelerin zamanında yapılması önemli bir yükümlülüktür. Bu mükellefiyet türüne tabi olanların üçer aylık kayıtlarını belirtilen vakitte defter beyan sistemi üzerinden yapmaları gerekir. Sözü edilen işlem dönemin bitmesinden sonra gelen ayın son gününde gerçekleştirilmelidir.

Basit Usul Vergilendirmede Ticari Kazancın Tespiti

Bahsi geçen mükellefiyet türünün daha iyi anlaşılabilmesi için “basit usul ticari kazanç” kavramını da açıklamak gerekir. En basit tanımı; hesap dönemi kapsamındaki kazançla toplam giderler ve harcanan sermaye arasındaki fark şeklindedir. Buradaki gelir-gider kalemleri, alınması ve verilmesi zorunlu olan yazılı veriler baz alınarak hesaplanır. Ek olarak sabit kıymetler harcamaları ve amortisman dikkate alınmaz.

Basit Usulden Gerçek Usule Geçiş

Küçük ölçekli işletmeler büyüme faaliyeti gösterdiklerinde vergilendirme sistemleri de değişir. Eğer gelirleri, yatırımları ve kiraları yükselirse ödemeleri gereken vergi miktarı da artışa geçer. Bu durumda basit usulden gerçek usule geçiş söz konusu olur.

Geçişin gerçekleştirilebilmesi için mükellefin basit usule tabi olma şartlarından herhangi birini artık karşılayamıyor olması gerekir. Yanı sıra tüm koşullara uygun olmaya devam ettikleri halde kendi istekleri söz konusuysa da geçiş yapabilirler.

Gerçek Usulden Basit Usule Geçiş

Büyük ölçekli işletmeler küçülmeye gittiklerinde vergilendirme alanında kolaylıklara ihtiyaç duyabilirler. Böyle zamanlarda basit usule geçiş yapılması gereksinimi ortaya çıkar. Eğer kanunlarca belirlenen şartların tamamı karşılanıyorsa söz konusu geçişi yapabilmek mümkündür.

Vergilendirme usulünde değişiklik yapılabilmesi adına vergi dairelerine başvuruda bulunulması gerekir. Bu noktada yanıltıcı evrakların iletildiği tespit edilirse tüm şartlar karşılansa dahi geçiş yapılabilmesi mümkün olmaz. Dolayısıyla mükelleflerin başvurularında sunacakları belgeleri titizlikle düzenlemeleri gerekir.

Basit Usul Vergilendirmede Özellik Gösteren Durumlar

Kişilerin bahsi geçen vergilendirme sistemine tabi olabilmeleri için birden fazla işletmede ticari süreçler yürütmüyor olmaları gerekir. Aynı zamanda ebeveynleri aynı sektörde gerçek usul kullanan çocuklar kendi işletmelerinde basit usulden yararlanamazlar.

Eğer işletme birden fazla ortakla yönetiliyorsa vergilendirme yolu belirlenirken ölçütler topluca değerlendirilir. İş sahiplerinden biri gerçek usule tabiyse diğerleri basit opsiyondan yararlanma haklarını kaybederler.

Basit Usule Tabi Vergi Mükellefleri E-Ticaret Yapabilir mi?

İşletmelerin ürün ya da hizmetlerini çevrim içi ortamlarda sunuyor olması gerekli şartların ihlaline yol açmaz. Bununla beraber tıpkı fiziki işletmelerdeki gibi, aynı anda iki farklı alanda faaliyet gösteriliyor olması gerçek usul mükellefi olmayı zorunlu kılar.

Basit Usule Göre Vergilendirmeden Faydalanamayanlar

Bazı işletmeler gerekli tüm şartları yerine getirdikleri durumda dahi ilgili vergilendirme seçeneğinden faydalanamazlar. Bu kapsamda yer alan spesifik işletme türleri şu şekilde sıralanır:

  • Kollektif işletme ortakları
  • Değerli maden faaliyetiyle uğraşan işletmeler
  • Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinde belirtilen kişilere ve işletmelere yönelik inşaat hizmetleri sunan kurumlar
  • Sigortacılık alanındaki firmalar
  • Emlakçılık sektöründeki işletmeler
  • Taşımacılık yapanlar (yük ya da yolcu)
  • Reklamcılık ve ilan sektöründeki işletmeler

Yukarıdakilere ek olarak Bakanlar Kurulu Kararı ile gerçek usulde vergilendirilmesi gerekli görülen mükellefler de basit usulden yararlanamazlar.